İmam Ali b. Muhammed Hadi (a.s)

22. Konu el-İmamet (3) el-İmamet-i Hasse (2) (12) İmam Ali b. Muhammed Hadi (a.s) Özel İmamet İmam Ali b. Muhammed Hadi (a.s) el-Bihar, 50/113-232, Tarih’ul İmam’il Hadi (a.s) 223. Bölüm İmam Hadi’nin (a.s) İmamet Delili 1.    İmam Cevad (a.s) şöyle buyurmuştur: “Benden sonraki imam oğlum Ali’dir. Onun emri benim emrim, onun sözü benim sözüm ve ona itaat bana itaattir. Ondan sonra da imamet oğlu Hasan’a geçecektir.” bak. el-Bihar, 50/118, 2. Bölüm; el-Kafi, 1/323, Bab’ul İşaret ve’n-Nas ala Ebi’l Hasan’is-Salis (a.s) 224. Bölüm İmam Hadi’nin (a.s) Zindandaki Hali 2.    İbn-i Evreme şöyle diyor: “Mütevekkil zamanında Samerra’ya gittim ve Mütevekkil’in Ebu’l Hasan’ı öldürme işini kendisine ısmarladığı Said Hacib’in yanına vardım. Bana, “Rabbini görmek istiyor musun?”dedi. Ben şöyle dedim: “Süphanallah! Benim rabbim gözle görülmez.”Said şöyle dedi: “Maksadım sizin İmamınız sandığınız kimsedir.”Ben, “Onu görürsem hiç de kötü olmaz.”dedim. O şöyle dedi: “Bana onu öldürmemi söylediler, ben de yarın bu işi göreceğim, şu an yanında bir postacı vardır. O gidince sen yanına var.”Bir müddet sonra postacı dışarı çıktı. Said, “içeri gir”dedi. Ben Ebu’l Hasan’ın mahpus olduğu eve girdim. Aniden gözüm Ebu’l Hasan’ın tam karşısında kazılan mezara ilişti. Yanına vardım. Selam verdim ve hüngür hüngür ağladım. Bana, “Neden ağlıyorsun?”diye sordu. Ben, “Gördüğüm şeyler için”dedim. Ebu’l Hasan (a.s) şöyle buyurdu: “Gördüğün şeyler için ağlama; zira onlar bu işi başaramayacaklardır.”İmam beni sakinleştirdi. Daha sonra şöyle buyurdu: “İki gün geçmeden Allah onun ve gördüğün dostunun kanını dökecektir.”İbn-i Evreme şöyle diyor: “Allah’a yemin olsun ki iki gün geçmeden o (Mütevekkil ve gördüğüm dostu) öldürüldü.” 3.    el-Vahide kitabında şöyle yer almıştır: “Kardeşim Hüseyin b. Muhammed bana şöyle dedi: “Bega veya Vasif’in (bu şek benden kaynaklanmıştır) oğlunun öğretmeni olan bir dostum vardı. O bana şöyle dedi: “Emir hilafet konağından dönüşte bana şöyle dedi: “Bu gün Müminlerin Emiri, Rıza’nın oğlu olduğunu söylediğiniz kimseyi yakalayarak Ali b. Kerker’e teslim etti. Onun şöyle dediğini işittim: “Şüphesiz ben Allah nezdinde Salih’in devesinden daha değerliyim.”Yurdunuzda üç gün daha kalın. Bu, yalanlanmayacak bir sözdür”Ben bu ayetten ve sözlerinden hiç bir şey anlamadım, maksadın nedir?”Kardeşim şöyle dedi: “Ona, “Allah sana izzet versin! O tehdit etmiştir, sabret de üç gün sonra neler olduğunu gör.”dedim. Ertesi gün halife imamı serbest bıraktı ve ondan özür diledi. Üçüncü gün ise Yağiz, Yeğlun ve Tamiş bir grupla birlikte kıyam ederek onu öldürdü ve oğlu Muntasır’ı halife seçtiler.” 22. Konu el-İmamet (3) el-İmamet-i Hasse (2) (13) İmam Hasan b. Ali Askeri (a.s) Özel İmamet İmam Hasan b. Ali Askeri (a.s)     el-Bihar, 50/235-339, Tarih’ul İmam’il Askeri (a.s) 225. Bölüm İmam Hasan b. Ali Askeri’nin (a.s) İmamet Delili 4.    İmam Hadi (a.s) şöyle buyurmuştur: “Benden sonra İmam Hasan’dır, Hasan’dan sonra ise yeryüzü zulüm ve sitemle dolduktan sonra onu adalet ve insafla dolduracak olan oğlu Kaim’dir.” Bak, el-Bihar, 50/239, 2. Bölüm; el-Kafi, 1/325, Bab’ul İşaret ve’n-Nas, ala Ebi Muhammed (a.s) 226. Bölüm İmam Askeri’nin (a.s) Zindandaki Hali 5.    Ahmed b. Muhammed b. Ayyaş’ın kitabında şöyle yer almıştır: “Ebu Haşim Caferi, Ebu Muhammed (a.s) ile aynı zindanda bulunuyordu. el-Mu’tez bu ikisini H. 258 yılında Ebu Talib soyundan bir grupla birlikte hapsetmiştir. O şöyle diyor: “Ahmed b. Ziyad Hemdani, Ali b. İbrahim b. Haşim’den ve o da Davud b. Kasım’dan bizler için şöyle dediğini nakletmiştir: “Ben, Hüseyin b. Muhammed Akiki, Muhammed b. İbrahim Amri, falan ve falan ile birlikte Serh kalesindeki Haşiş adıyla bilinen zindanda birlikte bulunuyorduk. Ebu Muhammed el-Hasan ve kardeşi Cafer bir gün yanımıza geldi, biz hemen etrafına doluştuk. Onun zindana atılmasına Salih b. Vasif sebep olmuştur. Aynı zamanda aramızda Cumeh kabilesinden Alevi olduğunu söyleyen birisi vardı. Şöyle diyor: “Ebu Muhammed bizlere bakarak şöyle buyurdu: “Eğer aranızda yabancı olmasaydı size ne zaman serbest bırakılacağınızı söylerdim.”İmam (a.s) Cumeh kabilesinden olan şahsa işaret ederek dışarı çıkmasını söyledi, o da dışarı çıktı. Daha sonra Ebu Muhammed şöyle buyurdu: “Bu adam sizden değildir. Ondan korkunuz, gömleğinin içinde halife için yazdığı ve halife hakkında söylediğiniz ve her şeyin kaydedildiği bir mektup vardır.”Birisi kalkarak o şahsın elbiselerini aradı ve içinde bizleri kötülediği mektubu bulup çıkardı.” 6.    Ebu Haşim Caferi şöyle diyor: “Ben Ebu Muhammed (a.s) ile birlikte Muhtedi b. Vasik’in zindanında bulunuyordum. Ebu Muhammed (a.s) bana şöyle buyurdu: “Ey Ebu Haşim! Bu isyankar, bu gece Allah ile oyun oynamak istiyor. Oysa Allah ömrünü azaltmış ve ondan sonra yerine geçen kimseye vermiştir.”Benim çocuğum yoktu, çok geçmeden Allah bana bir çocuk verdi. Ebu Haşim şöyle diyor: “Sabahleyin Türkler Muhtedi’nin aleyhine kıyam ettiler ve onu öldürdüler. Onun yerine Mu’temed geçti. Allah-u Teala böylece bizleri salim kıldı.” 7.    Muhammed b. İsmail şöyle diyor: “Ebu Muhammed (a.s) zindana atıldığında Abbasiler, Salih b. Ali ve imamet yolunda sapmış diğerleri hep birlikte Salih b. Vasif’in yanına vararak şöyle dediler: “Ebu Muhammed’i sıkı tut sakın müsamaha etme.”Salih onlara şöyle dedi: “Ona ne yapayım? Ben ona, bulabildiğim en kötü insanlardan iki kişiyi vekil kıldım. Ama o ikisi (Ebu Muhammed’in tesirinde kalarak) ibadet ve namaza yöneldiler.” 22. Konu el-İmamet (3) el-İmamet-i Hasse (2) (14) İmam-i Kaim Hüccet b. Hasan (a.s) Özel İmamet İmam Kaim Hüccet b. Hasan (a.s)     el-Bihar, 51-53, Tarih’ul İmam’il es-Sani Eşer (a.s)     Kenz’ul Ummal, 14/261, Huruc’il Mehdi (a.s) ve s. 584 el-Mehdi (a.s)     Sünen-i İbn-i Mace, 2/1366, Huruc’il Mehdi (a.s) 227. Bölüm Hz. Mehdi’nin (a.s) İsimleri 8.    İmam Bakır (a.s) Sumali’nin, İmam’ın neden Kaim olarak adlandırıldığını sorması üzerine şöyle buyurmuştur: “Ceddim Hüseyin (a.s) öldürülünce melekler aziz ve celil olan Allah’ın dergahına ağlayıp yakararak şöyle seslendiler: “İlahımız, mevlamız! Senin seçtiğin, senin seçtiğinin oğlu ve yaratıklarının en iyisi öldürüldüğü halde görmezlikten mi geleceksin?”Aziz ve celil olan Allah onlara şöyle vahy etti: “Meleklerim! Sakin olun. İzzet ve celalime andolsun ki her ne kadar uzun da sürse (bir gün mutlaka) onlardan intikam alacağım. Daha sonra Allah-u Teala Hüseyin’in (a.s) soyundan olan imamları meleklere gösterdi ve melekler böylece sevindiler. Aralarından biri ayakta durmuş namaz kılıyordu. Allah şöyle buyurdu: Bu Kaim (ayakta duran) kimse vasıtasıyla intikam alacağım.” 9.    İmam Sadık (a.s), Kaim’in, Mehdi olarak adlandırılmasının sebebi sorulunca şöyle buyurdu: “Çünkü o tüm gizli şeylere hidayet edilmiştir.” 10.    İmam Bakır (a.s), Allah-u Teala’nın “Haksız yere öldürülenin velisine bir yetki tanımışızdır...Zira kendisi ne de olsa yardım görmüştür.”  ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Allah Mehdi-i Mansur (yardım görmüş) olarak adlandırmıştır. Nitekim (Peygamberi) Ahmed, Muhammed ve Mahmud; İsa’yı (a.s) da Mesih olarak adlandırmıştır.” Bak, el-Bihar, 51/28, 2. Bölüm 228. Bölüm Hz. Mehdi’nin (a.s) İmamet Delili 11.    İmam Askeri (a.s), kendinden sonraki İmam ve Hüccet hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Oğlum Muhammed’dir. O benden sonraki İmam ve Hüccettir. Her kim onu tanımadan ölürse cahiliye ölümü üzere ölmüştür. Bil ki onun cahillerin şaşkına düştüğü ve batıl ehlinin helak olduğu bir gaybeti vardır. Onun (ne zaman zuhur edeceği hakkında) vakit tayin edenler yalan söylemektedir ve o gaybetten sonra zuhur edecektir. Necef-i Kufe’de başının üstünde dalgalanan beyaz bayrakları görür gibiyim.” Bak, el-Bihar, 51/65, 1-10. Bölümler 229. Bölüm Mehdi’nin (a.s) Müjdesi 12.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Fatıma! Sana müjdeler olsun, Mehdi sendendir.” 13.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Sizlere müjdeler olsun. Mehdi, Kureyş’ten, Ehl-i Beyt’imden birisi, insanların ihtilaf ve sürçmeler içine düştüğü bir zamanda, yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduktan sonra onu adalet ve insafla dolduracaktır.” 14.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Mehdi evlatlarımdan biridir, yüzü parlayan bir yıldız gibidir.” 15.    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Mehdi bizden ve Fatıma’nın evlatlarından biridir.” 16.    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Hüccetler bizim Mehdi ile sona erer. Mehdi, imamların sonuncusu, ümmetin kurtarıcısı ve nurun nihayetidir.” 230. Bölüm Mehdi (a.s), Allah’ın Yeryüzündeki Bakiyye’sidir Kur’an “İnanıyorsanız, Allah'ın geri bıraktığı bakiyyetullah sizin için daha hayırlıdır. Ben size bekçi değilim.” 17.    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “(Mehdi) Hikmet zırhını giymiş ve tüm adabıyla almıştır. O Allah’ın hüccetlerinin bakiyyesi (geriye kalanı) ve Resulünün halifelerinden bir halifedir.” 18.    İmam Mehdi (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ben Allah’ın yeryüzündeki bakiyyesi ve düşmanlarından intikam alan kimseyim.” 19.    İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “(Mehdi) zuhur edince sırtını Ka’be’ye yaslar. Yanına 313 kişi toplanır. İlk olarak şu ayeti okur: “Eğer iman etmişseniz “Allah’ın Bakiye”si (Bakiyetullah) sizler için daha hayırlıdır.”Sonra şöyle der: “Ben Allah’ın bakiyyesi, hücceti ve üzerinizdeki halifesiyim. Her Müslüman ona şöyle selam verir: “Allah’ın selamı sana olsun, ey Allah’ın yeryüzündeki bakiyyesi!” 231. Bölüm Kıyamet Mehdi (a.s) Zuhur Edinceye Kadar Kopmaz 20.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Yeryüzü zulüm ve düşmanlıkla dolmadıkça kıyamet kopmaz. Sonra Ehl-i Beyt’imden olan biri kıyam ederek, yeryüzünü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi adalet ve insafla doldurur.” 21.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ehl-i Beyt’imden, adı adım ile eşleşen (adaşım) birisi hükümet kurmadıkça kıyamet kopmaz.” 232. Bölüm Peygamber’in Ehl-i Beyt’inden Biri Yeryüzünü Adeletle Dolduracaktır. 22.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Bir günlük zaman da kalsa Allah-u Teala Ehl-i Beyt’imden, yeryüzünü zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracak birini gönderir.” 23.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Benden sonra halifeler, halifelerden sonra emirler, emirlerden sonra melikler, meliklerden sonra da cabbarlar (zorbalar) olacaktır. Sonra Ehl-i Beyt’imden biri çıkar da yeryüzü zulümle dolduğu gibi onu adaletle doldurur.” 24.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Dünyadan geriye bir gece de kalsa Ehl-i Beyt’imden biri dünyada hükümet kuracaktır.” bak. el-Adl, 2546. Bölüm 233. Bölüm Mehdi’nin (a.s) Adının Resulullah’ın (s.a.a) Adıyla Aynı Oluşu 25.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Dünya, adı adımla aynı olan Ehl-i Beyt’imden biri hükümet kurmadıkça (ortadan) gitmez ve sona ermez.” 26.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Adımı taşıyan Ehl-i Beyt’imden biri hükümet kuracaktır. Dünyadan bir gün bile kalsa Allah hükümet kuruncaya kadar o günü uzatacaktır.” 27.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Dünyadan bir gün de baki kalsa adımı taşıyan evlatlarımdan biri yeryüzünü zulüm ve haksızlıkla dolduktan sonra adalet ve insafla dolduruncaya kadar Allah o günü uzatır.” bak. Kenz’ul Ummal, 38676 234. Bölüm İmam-ı Kaim’in (Hz. Mehdi’nin) İki Gaybeti 28.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kaim’in (Hz. Mehdi’nin) iki gaybeti olacaktır. Birisi uzun, diğeri ise kısa sürecektir. (Kısa süren) birincisinde has taraftarları yerini bilecektir. (Uzun süren) ikincisinde ise sadece dini has dostlarından bazı kimseler bilecektir.” 29.    İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kaim’in iki gaybeti olacaktır. Birincisinde, “O ölmüştür”denilecektir. Onun nerede olduğunu da hiç kimse bilmeyecektir.” 30.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz bu işin sahibi için iki gaybet (dönemi) olacaktır. Birisi uzun sürecektir. Bazıları, “O öldü”, bazıları “O öldürüldü”ve bazıları da “O gitti”(artık dönmeyecektir. )”diyecektir. Dostlarından sadece az bir grup işi hakkında (inançlarında) sabit kalacaktır.” 235. Bölüm İmam’ın Gaybetinde Dine Sarılmanın Zorluğu 31.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz sizler ashabımsınız. Kardeşlerim ise ahir zamanda gelecek olan bir topluluktur. Onlar beni görmediği halde bana iman edecektir. Onlar için dininde baki/sabit kalmak karanlık bir gecede, elleriyle deve dikeni parçalamaktan veya yakıcı bir kor parçası avuçlamaktan daha zor olacaktır. Onlar karanlıkların kandilleridir. Allah onları her türlü bulanık ve zifiri karanlıkları andıran fitnelerden korumuştur.” 32.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Sizden sonra bir kavim gelecektir. Onlardan her birinin sizden elli kişinin sevabı olacaktır.”Ashab, “Ya Resulullah! Biz Bedir, Uhud ve Huneyn’de seninle birlikte bulunanlarız. Kur’an bizim aramızda nazil olmuştur. Bu nasıl olur?”deyince Resulullah şöyle buyurdu: “Sizler onların katlandıklarına katlanamaz ve onların sabrettiği gibi sabredemezsiniz.” 33.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz bu işin sahibinin dinine sarılanın, elleriyle deve dikenini parçalayan kimseye benzediği bir gaybeti olacaktır.”İmam bir müddet sustuktan sonra şöyle buyurdu: “Şüphesiz bu işin sahibinin bir gaybet dönemi olacaktır. O halde kul Allah’ından korkmalı ve dinine sarılmalıdır.” 34.    İmam Zeyn’ul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim Kaim’imizin gaybetinde velayetimiz üzere sabit kalırsa Allah ona Bedir ve Uhud şehitleri gibi bin şehidin ecrini verir.” 35.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Beni hakla müjdeleyici olarak gönderene andolsun ki gaybeti döneminde sözünde duranlar, simyadan daha az bulunur (değerli) şeydirler.” bak. ed-Din, 1321. Bölüm 236. Bölüm Kaim’in (a.s) Gaybetinde Dua 36.    Abdullah b. Sinan şöyle diyor: “Ben ve babam, Ebi Abdillah’ın (a.s) yanına vardık. Bizlere şöyle buyurdu: “İçinde hidayet imamı ve görülen bir nişanenin olmadığı bir duruma düşerseniz haliniz ne olur? Bu şaşkınlıktan sadece Garik duasını okuyanlar kurtulabilir.”Babam şöyle dedi: “Allah’a yemin olsun ki bu beladır. Sana feda olalım, o zamanda ne yapmamız gerekir?”İmam şöyle buyurdu: “O zaman gelince ve imamı göremeyince sizlere iş açıklanıncaya kadar elinizde olanlara (dinden bildiklerinize) sarılın.” 37.    İmam Sadık (a.s) İbn-i Sinan için şöyle buyurmuştur: “Yakında bir şüpheye düşecek, görülen nişaneden ve hidayet imamından mahrum kalacaksınız. Bu durumdan sadece Garik duasını okuyan kurtulacaktır.”Ben, “Garik duası nasıldır?”diye sorunca şöyle buyurdu: “Şöyle dersin: “Ey Allah! Ey Rahman! Ey Rahim! Ey kalpleri değiştiren! Kalbimi dinin üzere sabit kıl.”Ben, “Ey kalpleri ve gözleri değiştiren! Kalbimi dininin üzere sabit kıl.”deyince şöyle buyurdu: “Aziz ve celil olan Allah kalpleri ve gözleri değiştirendir. Ama sen benim dediğim şekilde de; “Ey kalpleri değiştiren! Kalbimi dinin üzere sabit kıl.” 237. Bölüm Kaim’in Kıyamından Önce Kıyam Etmenin Hükmü (1) 38.    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Nefsim elinde olan Allah’a andolsun ki benim veya gayrim için bir hak talep etmek veya bizden bir zulmü gidermek için Bedir’de Muhammed ile birlikte olan grup (melekler) kıyam edinceye kadar, kıyam eden her topluluk mutlaka bir belaya maruz kalır. (O melekler ki) öldürülenleri için diyet verilmez, yaraları tedaviye ihtiyaç duymaz ve toprağa düşmüş bedenleri tabuta konmaz.” 39.    İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bil ki şüphesiz bir zulmü gidermek veya dini aziz kılmak için Bedir’de Peygamber (s.a.a) ile birlikte bulunan topluluk kıyam edinceye kadar kıyam eden her topluluk mutlaka ölüm ve belaya maruz kalır. Onlar ki ölüleri gömülmez, yere düşenleri kaldırılmaz, yaralıları tedavi görmez.”Ben (ravi), “Onlar kimlerdir?”diye sorunca, “Melekler”diye buyurdu.” 40.    İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kaim’in kıyamından önce biz Ehl-i Beyt’ten kıyam eden kimsenin misali, (yuvasından) dışarı uçan, bir deliğe düşen ve çocukların oyuncağı haline gelen kuş yavrusu misalidir.” 41.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kaim’imiz kıyam edinceye kadar bir zulmü gidermek veya bir hakkı canlandırmak için Biz Ehl-i Beyt’ten kıyam etmiş veya edecek herkes, mutlaka belaya maruz kalır. Onun kıyamı bizim rahatsızlıklarımızı arttırır.” 42.    İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah nezdinde en değerli olanınız en takvalı olanınız ve takiyye ile en çok amel edeninizdir.”Kendisine, “Ey İbn-i Resulillah! Ne zamana kadar?”diye sorulunca şöyle buyurdu: “O belirli güne kadar ve o gün Kaim’imizin kıyam ettiği gündür. Kaim’imiz kıyam edinceye kadar takiyyeyi terk eden kimse bizden değildir.” Vesail’uş Şia, 11/35, 13. Bölüm Mustedrek’ul Vesail, 11/34, 12. Bölüm Hukm’ul Huruc, Bi’s Seyf Kable Kıyam’il Kaim (a.s) 238. Bölüm Kaim’in Kıyamından Önce Kıyam Etmenin Hükmü (2) 43.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Muhammed’in (s.a.a) Ehl-i Beyt’inden biri kıyam edinceye kadar ben ve taraftarlarım hayır üzere olacağız. Şüphesiz Muhammed’in (s.a.a) Ehl-i Beyt’inden birisinin kıyam etmesini ve böylece ailesinin nafakasını bizzat üstlenmeyi severdim.” 44.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sakın, “Zeyd kıyam etti”demeyin. Şüphesiz Zeyd alim ve doğru biriydi. O sizleri kendine davet etmedi, sizleri Muhammed’in Ehl-i Beyt’inden hoşnut olmaya davet etti. Eğer galip gelseydi şüphesiz sizleri davet ettiği şeye vefalı kalırdı. O toplu bir kudreti yok etmek için kıyam etti.” Bak, es-Sevr, 475. Konu el-İmamet (1); 157 ve 158. Bölümler 239. Bölüm Kurtuluşu Beklemek 45.    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kurtuluş beklentisi içinde olun, Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Zira aziz ve celil olan Allah nezdinde en sevimli amel, kurtuluş beklentisi içinde olmaktır.” 46.    İmam Zeyn’ul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kurtuluş beklentisi içinde olmak en büyük kurtuluştandır.” 47.    İmam Kazım (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kurtuluş beklentisi içinde olmak da kurtuluştandır.” 48.    Resulullah (s.a.a)şöyle buyurmuştur: “Sabırla kurtuluş beklentisi içinde olmak ibadettir.” 49.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Takva, iffet, doğruluk...Ve sabırla kurtuluş beklentisi içinde olmak imamların dinindendir.” bak. 449. Konu, el-Kunut; el-Bela, 413. Bölüm 240. Bölüm Kurtuluş Beklentisi İçinde Olmak En Üstün İbadettir 50.    Resulullah (s.a.a)şöyle buyurmuştur: “Ümmetimin en faziletli ameli, aziz ve celil olan Allah için kurtuluş beklentisi içinde olmaktır.” 51.    Resulullah (s.a.a)şöyle buyurmuştur: “Ümmetimin en faziletli ameli, aziz ve celil olan Allah’tan kurtuluş beklentisi içinde olmaktır.” 52.    Resulullah (s.a.a)şöyle buyurmuştur: “En faziletli ibadet, kurtuluş beklentisi içinde olmaktır.” 53.    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Müminin en faziletli ibadeti, Allah’tan kurtuluş beklentisi içinde olmaktır.” Bak, 449, el-Kunut 241. Bölüm Mehdi’nin (a.s) Zuhurunu Bekleyenin Makamı 54.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “On ikinci imamı bekleyen kimse, eline kılıcını almış, Resulullah’ı (s.a.a) savunan kimse gibidir.” 55.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bu işin beklentisi içinde olduğu halde ölen kimse, Kaim ile çadırında bulunan kimse gibidir. Hayır, hatta Resulullah’ın (s.a.a) yanı başında (düşmana karşı) kılıç sallayan kimse gibidir.” 242. Bölüm İnsanların Umutlarını Kaybettikleri bir Dönemde Kaim’in (a.s) Zuhuru 56.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ki bu iş sizlere ancak ümitsizlikten sonra gelecektir. Hayır, Allah’a andolsun ki (iyileriniz kötülerinizden) ayırt edilene kadar (gelmeyecektir. )” 57.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Hayır Allah’a andolsun ki tümüyle ümitsizliğe düşmedikçe yolunu gözetlediğiniz kimse gelmeyecektir.” 58.    İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz kurtuluş ümitsizlikten sonra gelir.” 243. Bölüm (Hz. Mehdi’nin Zuhuru İçin) Vakit Tayin Edenler Yalancıdır 59.    İmam Bakır (a.s), kendisine, “Bu iş için belli bir zaman var mıdır?”diye soran Fuzeyl’e şöyle buyurmuştur: “Vakit tayin edenler yalan söylemektedir, vakit tayin edenler yalan söylemektedir, vakit tayin edenler yalan söylemektedir.” 60.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Vakit tayin edenler yalan söylemektedir. Biz geçmişte vakit tayin etmedik, gelecekte de vakit tayin etmeyeceğiz.” 61.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “İnsanlardan sana herhangi bir vakit tayin edenleri çekinmeksizin yalanla. Biz hiç kimse için vakit tayin etmeyiz.” el-Bihar, 52/101, 21. Bölüm 244. Bölüm Gaybetin Sebebi 62.    İmam Sadık (a.s), gaybetin sebebi sorulunca şöyle buyurmuştur: “Sizlere söylemeye iznimizin olmadığı bir sebepten dolayıdır. Ben (ravi), “O halde gaybetin hikmet ve faydası nedir?”diye sorunca şöyle buyurdu: “Gaybetinin hikmeti, ondan önceki ilahi hüccetlerin gaybet hikmetidir. Hikmeti zuhurundan sonra belli olur. Gaybet Allah’ın işlerinden bir iş, sırlarından bir sır, gizliliklerinden bir gizliliktir. Aziz ve celil olan Allah’ın tüm işlerinde hikmet sahibi olduğunu bilirsek, her ne kadar hikmeti gizli olsa da, tüm işlerinin hikmet üzere olduğunu da onaylarız.” 63.    İmam Mehdi (a.s) şöyle buyurmuştur: “Gaybetin ortaya çıkış sebebine gelince...Şüphesiz aziz ve celil olan Allah Teala şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın.”Babalarımdan hepsinin de boynunda zamanındaki tağuta (mecburi) bir biat vardı. Ama ben kıyam ettiğim zaman boynumda tağutlardan hiç birine biat olmayacaktır.” 64.    İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Taraftarlarımın, evlatlarımdan üçüncüsünü kaybettiklerinde rahatlık peşinde koşturduklarını, ama bulamadıklarını görür gibiyim.”Ben (ravi), “Neden ey İbn-i Resulillah?”diye sorunca şöyle buyurdu: “Zira imamları kendilerinden gizli olacaktır.”Ben, “Neden”diye sorunca şöyle buyurdu: “Kılıcı ile kıyam ettiği zaman boynunda hiç kimse için biat olmasın diye” 65.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “O çocuğun (Hz. Mehdi’nin) gizlenmesi gerekir.”Birisi, “Neden ya Resulullah?”diye sorunca şöyle buyurdu: “Öldürülmesinden korkulur.” 66.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kaim (a.s) Allah’ın emanetleri (yani kafirlerin sulbündeki müminler) çıkıncaya kadar ebedi olarak zuhur etmez. Onlar çıkınca Kaim onlara galip olan Allah düşmanlarına üstün gelir ve onları öldürür.” 67.    İbrahim Kerhi şöyle diyor: “Ebi Abdillah’a şöyle sordum: (veya ona birisi şöyle sordu: ) “Ali (a.s), Allah’ın dininde güçlü değil miydi?”O, “Evet”diye buyurunca, “O halde topluluğa galip geldiği halde neden onları ortadan kaldırmadı? Onu bu işten alıkoyan ne idi?”Ebi Abdillah (a.s) şöyle buyurdu: “Aziz ve celil olan Allah’ın kitabındaki şu ayet vardır: “Eğer iman edenlerle küfredenler birbirinden ayrılmış olsalardı, küfredenleri can yakıcı bir azaba uğratırdık.”Şüphesiz aziz ve celil olan Allah’ın kafir ve münafıklar topluluğunun sulplerine mümin kulları için bıraktığı emanetler vardır. Ali (a.s), babalarını sadece bu emanetler (sulplerinden) çıksın diye öldürmedi. Emanetler dışarı çıkınca, onlara galip geldi ve onları öldürdü. Biz Ehl-i Beyt’in Kaim’i de aziz ve celil olan Allah’ın emanetleri zahir oluncaya kadar zuhur etmez. Zuhur edince onlara (Allah’ın düşmanlarına) galip gelir ve onları öldürür.” 68.    İmam Kazım (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sizin aranızda Bedir ehli sayısınca (gerçek mümin) olsaydı, Kaim’imiz kıyam ederdi.” 69.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bu iş, “Biz hükümet kursaydık adaletle hükmederdik”denmemesi için insanlardan her grup diğerleri üzerine bir hakimiyet kurduktan sonra ortaya çıkar. (Ama hepsinin yalanı ortaya çıktıktan) Sonra Kaim hak ve adalet üzere kıyam eder.” 245. Bölüm İnsanların Gaybet Döneminde İmam’dan Faydalanması 70.    Resulullah (s.a.a), “Taraftarları gaybet zamanında Kaim’den (a.s) istifade eder mi?”diye sorulunca şöyle buyurmuştur: “Evet, beni nübüvvet ile gönderene yemin olsun ki taraftarları kendisinden istifade ederler. Bulutlar içine gizlenen güneşten istifade ettikleri gibi gaybetinde de velayet nuruyla aydınlanırlar.” 71.    Süleyman b. Mehran A’meş, İmam Sadık’dan (a.s) şöyle nakletmiştir: “Yeryüzü kıyamete kadar Allah’ın hüccetinden boş kalmaz. Öyle olsaydı Allah’a ibadet edilmezdi.”Süleyman şöyle diyor: “İmam Sadık’a (a.s), “İnsanlar gaip ve gizli imamdan nasıl istifade edebilir?”diye sorunca şöyle buyurdu: “Bulutlar gizlendiği halde güneşten istifade ettikleri gibi.” 72.    İmam Mehdi (a.s) şöyle buyurmuştur: “İnsanların benden gaybetim döneminde istifade etmeleri, bulutların arkasında gözlerden uzak kalan güneşten istifade etmeleri gibidir. Şüphesiz ki yıldızlar gök ehli için bir güven vesilesi olduğu gibi ben de yer ehli için bir güvenim.” 246. Bölüm Zuhur’un Alametleri 73.    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Hatip helak olunca, zamanın imamı gözlerden gizlenince, bazı kalpler sevinç, bazı kalpler ise hüzünle dolunca, temenni edenler helak olur, dağılanlar dağılır, müminler baki kalır. Onların sayısı çok azdır, üç yüz veya daha fazla. Bedir’de Peygamberle birlikte (düşmanlara karşı) cihad ettiği halde öldürülmeyen ve ölmeyen bir grup (melekler) bu müminlerle birlikte cihad eder.” 74.    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah’a andolsun, Allah’a andolsun ki Allah’a (korkudan) sadece parmak ve kaş hareketlerinizle işaret etmedikçe, yeryüzünde sadece ayaklarınızı bastığınız yerden başka bir yere sahip olmadığınız bir duruma gelmedikçe ve silahlarınızın yeri sırtlarınız olmadıkça beklediğiniz kimseyi asla göremezsiniz. O gün bana sadece Allah, melekleriyle ve kalbine iman yazdığı kimselerle yardım eder.” 75.    İmam Mehdi (a.s), “Bu iş (zuhur) ne zaman olacak ey efendim?”diye soran Ali bin. Mehziyar’a şöyle buyurmuştur: “Sizinle Mekke yolu arasına engel girdiği zaman.” 76.    İmam Mehdi (a.s), Semuri’ye yazdığı mektupta şöyle buyurmuştur: “Dinle, Allah senin hakkında kardeşlerine en güzel mükafatı versin. Sen altı güne kadar öleceksin, işlerini düzene koy ve ölümünden sonra yerine geçmesi için hiç kimseye vasiyette bulunma, zira artık tam gaybet zamanı başlamıştır. Allah izin vermedikçe zuhur olmayacaktır. O ise uzun günler geçtikten, kalpler katılaştıktan ve yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduktan sonradır.” 77.    İmam Kazım (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her ne zaman o çirkin yüzlü Bedevi’yi kalabalık bir ordu içinde görecek olursan kendin ve mümin taraftarların hakkında kurtuluş beklentisi içinde ol. Her ne zaman güneş tutulursa gözlerini gökyüzüne çevir ve aziz ve celil olan Allah’ın suçlulara ne yaptığına bir bak.” 78.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Aziz ve celil olan Allah müminler için Kaim’in kıyamı hususunda bir takım nişaneler kılmıştır.”Muhammed bin Müslim şöyle diyor: “Ben, “Allah beni sana feda etsin, o nişaneler nedir?”diye sorunca şöyle buyurdu: “Bu aziz ve celil olan Allah’ın, “Sizleri imtihan edeceğiz”ayetinde belirtilmiştir. Yani müminler Kaim kıyam etmeden önce korku, açlık; mal, nefis ve ürün eksikliği hususunda imtihan edilecektir. O halde sabredenleri müjdele.” 79.    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “İnsanların üçte biri öldürülmedikçe, üçte biri ölmedikçe ve üçte biri baki kalmadıkça Mehdi (a.s) kıyam etmez.” 80.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “İnsanların üçte ikisi ortadan kalkmadıkça bu iş gerçekleşmez.”Biz (Muhammed bin Müslim ve Ebu Basir), “İnsanların üçte ikisi gidince geriye kim kalır?”diye sorunca şöyle buyurdu: “Geriye kalan üçte birinden biri olmak istemez misiniz?” 247. Bölüm Zuhur Zamanı (1) 81.    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Münadi gökten, “Şüphesiz hak Al-i Muhammed’dedir, diye nida edince Mehdi insanların diline düşer, sevgisini yudumlarlar. Dillerinde onun zikrinden başka birinin zikri olmaz.” 82.    İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “İşimiz gerçekleşip Mehdimiz (a.s) gelince taraftarlarımız aslandan daha cesur ve mızrağın ucundan daha keskin olur. Düşmanımızı ayakları ile çiğner yüzüne tokat vurur. İşte o zaman Allah’ın rahmeti ve genişliği insanlara nazil olur.” 83.    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bir münadi gökten, “Şüphesiz hak Al-i Muhammed’dedir.”diye nida edince Mehdi insanların diline düşer, sevgisini yudumlarlar. Dillerinde onun zikrinden başka birinin zikri olmaz.” 248. Bölüm Zuhur Zamanı (2) 84.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Kaim’imiz kıyam edince aziz ve celil olan Allah taraftarlarımızın kulaklarını ve gözlerini öyle bir güçlü kılar ki kendileri ile Kaim arasında hiç bir aracı kalmaz (bulundukları yerden direkt irtibata geçerler. ) O bulunduğu yerden konuşur; onlar ise duyarlar ve onu bizzat görürler.” 249. Bölüm Hz. Mehdi ile Birlikte Kıyam Edenler 85.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Araplardan az bir grup da Kaim (a.s) ile birlikte kıyam eder.”Kendisine, “Ama Araplardan büyük bir bölümü kendilerini onun taraftarları kabul etmektedirler.”diye sorunca şöyle buyurdu: “İnsanlar ayıklanmalı, birbirinden ayrılmalı ve elenmelidir. Elekten bir çoğu elenecektir.” 86.    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kaim (a.s) kıyam edince ailesinden olduğu sanılanlar bu işten ayrılır; güneş ve aya tapanlara benzetilenler ona katılır.” 250. Bölüm Hz. Mehdi’nin (a.s) Kıyam Ettikten Sonra Zalimlere Yapacakları 87.    İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eğer insanlar Kaim’in kıyam edince ne yapacağını bilseler birçoğu onu görmek bile istemez. Öyle ki bir çoğu şöyle diyecektir: “Bu Al-i Muhammed’den değildir. Eğer Al-i Muhammed’den olsaydı merhamet ederdi.” 88.    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Onlara sadece kılıçla karşılık verir. Kargaşa dolu sekiz ay boyunca kılıcını omuzlarından indirmez. Öyle ki insanlar şöyle der: “Allah’a andolsun ki bu Fatıma’nın evlatlarından değildir. Fatıma’nın evlatlarından olsaydı bize merhamet ederdi.” Bak, el-Gaybetu li'n-Nu’mani, 230/13-25 251. Bölüm Kaim’in (a.s) Yeni Getirdikleri 89.    İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kaim yeni bir işle kıyam eder. Yeni bir iş, yeni bir kitap ve yeni bir yargı ile kıyam eder. Araplara sıkı davranır; işi gücü sadece kılıçtır. Hiç kimseye tövbe ettirmez ve Allah yolunda hiç bir kınayıcının kınamasından çekinmez.” 252. Bölüm Mehdi’nin (a.s) Kıyamından Sonraki Dünya 90.    İmam Zeyn’ul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kaim’imiz kıyam edince Allah taraftarlarımızdan afetleri giderir, kalplerini demir parçaları gibi, (sert) kılar. Onlardan birinin gücü kırk kişinin gücüne ulaşır. Yeryüzünün hakimleri ve efendiler olurlar.” 91.    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kaim’imiz kıyam edince gökyüzü, damlalarını damlatır, yeryüzü bitkilerini yeşertir, kulların kalbinden düşmanlık gider; otlayan hayvanlar ile yırtıcı hayvanlar bir arada barışık yaşar, başında süsü (zembili) bulunan bir kadın Irak’tan Şam’a kadar yol yürüdüğü halde sadece bitkilere basar. Hiç bir yırtıcı hayvan onu paniğe düşürmez ve korkutmaz.” 92.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ümmetim arasında Mehdi kıyam edecek, beş, yedi veya dokuz yıl yaşayacaktır. Bir adam yanına gelecek ve şöyle diyecektir: “Ey Mehdi! Bana ihsan et, bana ihsan et”Mehdi de onun elbisesini götürebildiği kadar (mal ile) doldurur.” 93.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ahir zamanda malı saymadan bölüştüren bir halife olacaktır.” 94.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduktan sonra onu adalet ve insafla dolduracaktır. Gökyüzü damlalarından hiç bir şeyi engellemeyecek ve yeryüzü ise bitkilerinden hiç bir şeyi esirgemeyecektir.” 95.    Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Son ümmetimde Mehdi zuhur edecektir. Allah onu yağmur ile suvaracaktır. Yeryüzü bitkilerini çıkaracaktır. Malı tümüyle verecek, dört ayaklı hayvanlar çoğalacak ve ümmet yücelecektir.” 96.    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “(Mehdi), hidayetin nefsani isteklere tabi kılındığı bir zamanda nefsani istekleri hidayete döndürecek ve Kur’an’ı, kendi görüşlerine uydurdukları bir zamanda, görüşlerini Kur’an’a uyduracaktır. Yeryüzü ciğerinin parçalarını (hazinelerini) onun için çıkaracak, kilitlerini ona teslim edecektir. Böylece sizlere adalet üzere davranacak; ölmüş olan kitap ve sünneti ihya edecektir.” 97.    İmam Sadık (a.s), Allah-u Teala’nın: “Göklerde ve yerde olanlar ister istemez teslim olmuştur”ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Kaim (a.s) kıyam edince yeryüzünde her yerde “La ilahe illallah ve enne Muhammeden Resulullah”(Allah’tan başka ilah yoktur ve şüphesiz Muhammed O’nun Resulüdür. ) sesi yükselir. 98.    İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kaim kıyam edince her azılı düşmana iman sunulur. İmana gerçekten girecek olursa (ne mutlu! ); aksi taktirde boynu vurulur veya bugünkü zımmiler gibi cizye öder. Beline (gayr-i müslimlerin bağladığı) bir kuşak bağlar, onları şehirlerden köylere sürerler.” 253. Bölüm Kaim’den (a.s) Sonrası 99.    İmam Ali (a.s), “Kaim’den sonra meydana gelecek olayları bana haber ver.”diye soran Abdullah bin. Haris’e şöyle buyurmuştur: “Ey İbn-i Haris! Bu konuda konuşmak ona bırakılmıştır. Resulullah bana bu konuda Hasan ve Hüseyin’den başka hiç kimseye bir şey anlatmamamı emretmiştir.”