ŞÎA VE İMÂMET
ŞÎA VE İMÂMET
Author :
(0 Votes)
(0 Votes)
ŞÎA VE İMÂMET
GİRİŞ Bismillâhirrahmânirrahîm. Kullarına hep adâletle, hikmet ve rahmetiyle muâmele edecek, herkesi içinde bulunduğu koşullara göre sorgulayacak olan Allah’a, sonsuz hamd ü senâlar… Âlemlere ve bilhassa bütün insanlığa rahmet; uyarıcı ve müjdeleyici olarak gönderilen Hz Muhammed’e, onun pâk Ehl-i Beytine; inanan inanmayan herkesi şefkat ve merhametle, engin hoşgörüyle kucaklayan, bağrı yanıkların sığınağı olan, çilekeş Evlâd-ı Rasûl’e… Ve, elbette onları kendilerine rehber edinen, onları kırıp dökmeden izleyen has takipçilerine… salât ü selâm olsun. Şurası târihî bir gerçektir ki; baskı, tehdit, yıldırma, katliam vb. politikalarla Evlâd-ı Rasûl’ün sonunu getiremeyen İslâm düşmanı “münâfık” güçler, bu yolla onları tasfiye edemeyeceklerini anlayınca, Allah Elçisi’nin gerçek vârisleri olan Ehli Beyt imâmlarını hırpalamak, Müslüman halkların gözünde itibardan düşürmek ve onların temiz yolunu kirletmek için türlü ayak oyunlarına baş vurmuşlardır. Karartma, dezenformasyon ve olmadı iftirâ, bu ayak oyunlarından sadece bazılarıdır. Kimi zaman “sahâbe” mevzuu, kimi zaman “müt’a nikâhı”, kimi zaman da “Kur’ân’ın tahrîfi” konusu; 10_□__Şî_a_ v_e _İm__âm__et___________________________________ karartma ve çeşitli iftirâlara maruz kalan meşhur konulardandır. Bunların belki en başta geleni, kuşkusuz “imâmet” mevzuudur. Günümüzde bile, bu imâmet mevzuunda, Oniki İmam inancına mensup İmâmiyye Şîası’nın, “kendileri gibi düşünmeyen bütün Müslümanları tekfir ettiği” yaygarası; pek çok basın ve yayın organlarında ele alınmış, böylece İslâm ümmetinin vahdetine ne kadar da muhtaç olduğumuz bu günlerde, Şiî – Sünnî ihtilâfını hep canlı tutarak, küfre karşı birlik ve beraberliğimizin önü kesilmeye çalışılmıştır. Bilhassa Suûdî – Vehhâbî fesat yuvalarının beslemesi olan, Büyük Şeytan ABD ve Siyonist İsrâîl’e uşaklık etmekten büyük haz duyan “Müslüman” maskeli satılık kalemlerin, bu konuyu habire işlemeleri, bu alanda bol miktarda kitaplar basıp dağıtmak sûretiyle, Ehl-i Beyt yoluna “çamur” atmaları, boşuna değildir. Burada önemli olan, bu “maskeli” münâfıklara karşı basîretli, dikkatli ve uyanık olmak; onların kurduğu tuzağa düşmemektir. “Çamur atmak”, esasen acziyetin ifâdesidir. Düşünceleriyle, ilmî birikimiyle; adam gibi tartışamayan, kendine güvenemeyen tiplerin yegâne sığınağı budur. Her dâim çamur siyâsetinden beslenen “çamur” adamlar, elbet bir gün Allah’ın izniyle, attıkları çamura kendileri batacak, o alçaltıcı yolda yok olup gideceklerdir. Internet denen “sanal” âlemin de bu alanda hatırı sayılır bir etkisinin olduğu, elbette inkâr edilemez. Orada da yeterince satılık, “çamurdan” beslenen kalemler vardır. Arapça ya da Türkçe, hangi dilden olursa olsun; herhangi bir arama motoruna konuyla ilgili üç beş kelime girilip tarandığında, bu türden karalama ve iftirâ yüklü nice sayfaların mevcudiyetine, herkes pekâlâ şâhit olabilir. _________________________________________G_i_ri_ş _□_11 50’li yıllarda, keçisi çalınan bir müftünün, malum medyada