İslam Cumhuriyeti Lideri

(0 Votes)

İslam Cumhuriyeti Lideri

ÖNSÖZ Bismilâhîrrahmanirrahiym Resulullah sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem buyurdular: “Sizlere iki ağır ve paha biçilmez emanet -sekaleyn- bırakıyorum: Kitabullah ve itretim Ehl-i Beyt’im... Bu ikisi asla birbirinden ayrılmaz ve Havz’da birlikte bana gelirler.” Hamd, ancak Allah’adır[1] ve - Allah’ım - sen münezzehsin, Muhammed ve Ehl-i Beyt’ine selamın olsun, rahmetin olsun; celâl ve cemalinin mazharı, kitabının esrarının hazinedarlarıdır onlar. O kitap ki Sen’den başkasının bilmediği ve sana mahsus olan bütün isimlerle birlikte ahadiyyetin tecelli etmiştir onda. Muhammed -saa- ve onun âline zulmeden habislik ağacının kökü durumundaki zalimlere de lânet olsun... Sekaleyn[2] hususunda eksik ve yetersiz - de olsa - kısaca bazı hatırlatmalarda bulunmayı gerekli görüyorum. Ancak, bu hatırlatma sekaleyn’in gaybî, mânevî ve irfânî[3] boyutları açısından olmayacak elbet. Zira ben gibilerinin kalemi Mülk’ten[4] meleküt-i A’lâ’ya[5] ve ondan lâhut’a[6] varıncaya kadar idrâki bütün varlık Alemine ağır gelen, ben ve sen gibisinin anlama gücünü aşan ve manâsına tahammülün tâkatleri kestiği - hatta belki de imkansız olduğu - bir mertebeyi ele alma ve mutlak büyük olan “sıkl-ı ekber”[7] dışında her şeyden daha büyük olan “sıkl-ı kebîr”[8] ve “sıkl-ı ekber”in yüce hakikatlerinin terkedilmesi - mahcur - olması nedeniyle insanlığın başına gelmiş olanlardan, keza Allah düşmanları ve entrikacı taağutlların[9] bu iki sıkl’a ettiklerinden - ki bunları saymaya da ne sınırlı vakit ne de eksik bilgim elvermiyor - sözetme cür’eti göstermekten acizdir; ancak, bu iki sıkl’ın başına gelenlere çok kısa ve özlü bir şekilde değinmeyi uygun buluyorum. “Bu iki “sıkl” asla birbirinden ayrılmaz ve Havz’da[10] birlikte bana gelirler” cümlesi, belki de hz. Resulullah sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem’in rıhletinden sonra bunlardan birinin başına gelenin diğerinin de başına geldiği ve Havz’da Allah Resulü’ne gelinceye kadar bu mahcurlardan birinin mahcurluğunun / terk edilişinin diğerinin de mahcurluğu olacağına işarettir. Bu “havz”, kesretin vahdet’le birleştiği[11] ve damlaların deryada kaybolup gittiği makam mıdır, yoksa insanoğlunun akıl ve irfanına sığamayacak bir şey midir?.. Kezâ, şunu da söylemek gerekir ki taağutilerin, Resulullah sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem’in bu iki ağır emanetine yaptığı zulümler Müslüman ümmete, hatta bütün insanlığa yapılmıştır ki kalem bunu beyandan acizdir.